İsrail ordusunun, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Beyt Hanun beldesinde gerçekleştirdiği hava saldırısında, içinde akraba iki ailenin bulunduğu bir ev hedef alındı. Saldırı sonucu 10’dan fazlası çocuk ve kadın olan toplamda 25 kişi hayatını kaybetti. Bu olay, bölgede süregelen çatışmaların ve sivil kayıpların ne kadar ciddi boyutlara ulaştığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Hayatını kaybedenlerin akrabalarından Abdurrahman Kelhut, saldırıda Kelhut ailesine mensup iki ailenin tamamen yok olduğunu ifade etti. Bu ailelerden birinin, baba, çocukları, eşleri ve torunlarından oluştuğunu belirtirken, diğer ailenin ise baba, anne ve iki küçük kızından meydana geldiğini dile getirdi.
Öte yandan, her iki ailenin de, devam eden İsrail saldırıları nedeniyle Cibaliya Mülteci Kampı’ndan Beyt Hanun’a göç etmek zorunda kaldığı kaydedildi. Böylece, saldırılar sebebiyle yerinden edilen insanların ne denli güç durumda olduğunu ve hayatta kalma mücadelesi verdiklerini ortaya koyan bir gerçek daha gün yüzüne çıkmış oldu.
Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi, saldırıyı “korkunç katliam” olarak nitelendirirken, bu saldırıda 10’dan fazlası çocuk ve kadın olmak üzere 25 Filistinlinin yaşamını yitirdiğini, çok sayıda kişinin ise yaralandığını bildirdi. Aynı zamanda hâlâ kayıplar olduğu belirtilerek durumu vahim hale getiren bir gerçek ortaya kondu.
Yapılan açıklamada, İsrail ordusunun, bombardımandan önce binanın içinde çoğunluğu yerinden edilmiş çocuk ve kadınların bulunduğunu bilmesine rağmen bunu gerçekleştirdiği vurgulandı. Bu durum, uluslararası insan hakları ve savaş kurallarının ihlal edildiğine dair kaygıları artırdı.
İsrail’in Beyt Hanun’daki saldırılarıyla birlikte, daha önceki hava saldırılarında da 15 Filistinlinin yaşamını yitirdiği belgelenmiş durumda. 7 Ekim tarihinden bu yana İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılar sonucunda 44 bin 786 Filistinli hayatını kaybetti. Bu rakamların içinde 17 bin 492 çocuk ve 11 bin 979 kadın yer alıyor. Bu kayıplar, sivil toplumun ve insani yardım kuruluşlarının durumun kritik olduğuna yönelik uyarılarını daha da önemli kılıyor.
Halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumlarının saldırılara maruz kaldığına dair bilgiler geliyor. Bunlar, sivil altyapının büyük oranda tahrip edildiğine ve insanların güvenli bir alan bulamadığına işaret ediyor. Enkaz altında hâlen binlerce ölü bulunduğunu belirten raporlar, bu durumun ne denli trajik olduğunu gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak, Beyt Hanun’da yaşanan bu olay, İsrail’in saldırılarının sonucunda sivil kayıpların arttığını ve insani durumun her geçen gün daha da kötüleştiğini göstermektedir. Uluslararası toplumun bu durum karşısında nasıl bir tutum alacağı ve bu tür saldırıları önlemek için ne tür adımlar atılacağı büyük bir merak konusu olmaya devam ediyor.