Tayvan Adası’nın çevresinde, Çin’e ait 47 askeri hava aracı ve 21 geminin tespit edilmesi uluslararası gündemi meşgul ediyor. Tayvan Savunma Bakanlığı, sosyal medya platformu X aracılığıyla yaptığı açıklamada, bu hareketliliğin dün akşamdan bu sabah saatlerine kadar sürdüğünü bildirdi. Açıklamaya göre, bu hava araçlarından 16’sı, Tayvan Boğazı’nın “orta çizgi” olarak adlandırılan ve tarafların etki alanlarını sınırladığı varsayılan bölgesini geçerek Tayvan’ın Hava Savunma Tanımlama Bölgesi (ADIZ) ilan ettiği alanın güneybatı kesiminde uçtu.
Bakanlık ayrıca, ada çevresinde Çin donanmasına ait 12 savaş gemisi ile 9 resmi geminin tespit edildiğini belirtti. Bu durum, bölgedeki askeri hareketliliğin arttığını ve olası bir tatbikata işaret edebileceğini düşündürüyor. Önceki gün yapılan diğer bir paylaşımda ise Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun (ÇHKO), Tayvan’ın karşı kıyısındaki Cıciang ve Fucien eyaletleri doğusundaki 7 hava sahası bölgesini kapattığı ifade edildi.
Ayrıca, ÇHKO’nun Doğu, Kuzey ve Güney Cephe Komutanlıklarından donanma unsurlarının, sahil güvenlik gemileriyle birlikte Tayvan Boğazı çevresi ve Batı Pasifik’teki sularda hareket ettiği tespit edildi. Bu durum, uluslararası güvenlik analizleri için önemli bir risk faktörü olarak değerlendiriliyor.
Bölgedeki askeri hareketliliğin artması, Tayvan lideri Lai Ching-te’nin geçtiğimiz hafta Pasifik ada ülkeleri olan Marshall Adaları, Tuvalu ve Palau’yu ziyaretinin ardından gerçekleşti. Bu ziyaret sırasında ABD’nin Hawaii ve Guam adalarına uğraması, Çin’in tepkisini çekmişti. Pekin yönetimi, Tayvan’ın kendi topraklarının bir parçası olduğunu savunarak, adanın yeniden ana karaya katılması gerektiğini ve bunun için güç kullanma seçeneğini dışlamayacağını vurguluyor.
Tayvan, 1949’dan beri fiili bağımsızlık durumunda bulunmasına rağmen, Çin ana karası ile yaşanan bu iç savaş sonrası ortaya çıkan ayrılık ve egemenlik ihtilafı devam etmektedir. Son yıllarda, Tayvan üzerindeki askeri baskı ve tehditler artmış durumda. Bu durum, hem bölgesel hem de uluslararası güvenlik açısından kaygıları artırmaya devam ediyor.
Tayvan Savunma Bakanlığı’nın açıklamaları doğrultusunda, bölgede yaşanan bu tür askeri hareketlilikler, sadece askeri bir tatbikat değil, aynı zamanda uluslararası politika açısından da çok önemli bir durumu işaret edebilir. Askeri gücün artırılması ve olası bir çatışma ihtimali, hem Tayvan hem de bölgedeki diğer ülkeler için endişe verici bir durum olarak öne çıkıyor. Bu gelişmeler, uluslararası ilişkilerin geleceği açısından kritik bir öneme sahip.