Uzun yıllar boyunca ABD’de yaşamış olan Yeşilçam’ın unutulmaz sanatçısı Ahu Tuğba, 1 Eylül 2023 tarihinde Miami’deki evinde 69 yaşında hayata veda etti. Sanat camiasında büyük bir üzüntü yaratan bu ölüm haberinin ardından, Ahu Tuğba’nın cenazesi, Amerika Birleşik Devletleri’nden Türkiye’ye getirildi. Türkiye’deki anma töreni ise, Beyoğlu’nda bulunan Atlas Sineması’nda düzenlendi. Usta oyuncu, 28 Eylül 2023 tarihinde İstanbul’da son yolculuğuna uğurlandı.
Törende konuşan Anjelik Calvin, annesinin ölümünden sonra yaşadığı sürecin bir kabus gibi geçtiğini anlattı. Duygusal bir şekilde, “Hiçbir evlat annesini öyle görmek istemez. Allah düşmanımın başına vermesin” sözleriyle duygularını ifade eden Calvin, annesine olan özlemini sosyal medya üzerinden de dile getirdi.
Anjelik Calvin, yaptığı bir paylaşımda, “Annem, bugün beni ölümüne, doktor ‘ölebilirsin’ dediği halde, ‘Hayır, o ABD’de doğacak’ diyerek, okyanusu aşarak dünyaya getirdiği gün. Kokunu özledim, keşke çocuk olsam,” şeklinde duygusal bir gönderi bıraktı. Annesinin kaybı ile perişan olan Calvin, sosyal medya hesabından yaptığı başka bir duygusal paylaşımda ise “İyi değilim ben, hiç iyi olmadım,” ifadelerini kullandı. Annesine karşı duyduğu derin acıyı, “Anne çok acı çekiyorum. Derin bir ızdırap, keşke evden bahçeye bile çıkmasaydım. Çok pişmanım seninle oturamadım, uyuyamadım. Kalbim ağrıyor, Allah’ım dayanamıyorum artık. Hangisi daha hayırlısı ise hakkımda o olsun. Anneme kavuşmak istiyorum rabbim,” şeklinde ifade etti.
Ahu Tuğba’nın sağlık durumu 2013 yılından itibaren akciğer rahatsızlığı sebebiyle kötüleşmişti. Bu süreçte organlarını bağışladığını ve vasiyetini hazırladığını belirtmişti. Vasiyetinin içeriğini paylaşmayan Tuğba, “Akciğerim alınacaktı. Ameliyata girecektim. Kızıma ameliyat olacağımı söylemedim, ‘Bodrum’da evde uyuyorum’ dedim,” şeklinde sözler sarf etti. Anestezi yasak olduğu için vasiyetini yazdırdığını belirten Tuğba, “Ameliyata gideceğim gün direkt noteri çağırdım yanıma. Vasiyetimi yazdırdım çünkü anestezi yasak dediler bana. Organlarımı da bağışladım. Ameliyattan sonra yaşayacağım mı, öleceğim mi bilmiyordum. En büyük korkum kızımı bir daha görememekti. Ölümden korktuğum yoktu benim,” ifadelerini kullandı.
Ahu Tuğba’nın bu cesur yaklaşımı, birçok kişi tarafından takdir edildi. Kızı Anjelik Calvin’in, annesinin ameliyata gireceği sırada onun yanında olamaması konusundaki içsel çatışmaları, Ahu Tuğba’nın hayatını dolu dolu yaşadığı ve en önemlisi ise ailesinin önceliği olduğu düşündürüyor. Ahu Tuğba’nın seyahat planları ve hastalığı hakkında yalan söylemesi ise, kalbinde taşıdığı sevgi ve koruma içgüdüsünün bir yansıması olarak görülüyor. Ahu Tuğba’nın yaşamı, sadece bir sanatçının hayatı değil, aynı zamanda bir annenin evlat sevgisi ile dolu bir öykü olarak hatırlanacak.
