ABD Merkez Bankası (Fed), son dönemdeki ekonomik göstergelere dair önemli bir açıklama yaptı. Yapılan duyuruda, alınan kararın oy birliğiyle desteklendiği ve ekonomik faaliyetlerin güçlü bir şekilde genişlemeyi sürdürdüğü ifade edildi. Bu bağlamda, iş gücü piyasasındaki gelişmelere de dikkat çekildi; yılın başından bu yana iş gücü koşullarının genel olarak gevşemekte olduğu, işsizlik oranının yükseldiği ama yine de düşük seviyelerde seyretmeye devam ettiği aktarıldı.
Açıklamanın devamında enflasyonun, Fed’in belirlediği yüzde 2 hedefi doğrultusunda ilerleme kaydettiği ancak halen bir miktar yüksek seviyelerde kaldığı belirtildi. Buna ek olarak, “Komite, istihdam ve enflasyon hedeflerine ulaşılmasına yönelik risklerin kabaca dengede olduğunu değerlendirmektedir.” ifadesi kullanıldı. Bu ifadeler, ekonomik durumun analizi ve gelecekteki adımlar için önemli bir temel oluşturuyor.
Fed, enflasyon ve istihdam hedeflerinin desteklenmesi amacıyla federal fon oranını 25 baz puan düşürerek yüzde 4,50-4,75 aralığına indirdiğini duyurdu. Bu karar, piyasalarda bir rahatlama sağlaması beklenirken, aynı zamanda gelecekteki ekonomik politikalar için de bir sinyal niteliği taşıyor.
“Seçimin politika kararlarımız üzerinde hiçbir etkisi olmayacak”
Fed Başkanı Jerome Powell, yaptığı açıklamada “Yakın vadede ABD başkanlık seçiminin politika kararlarımız üzerinde hiçbir etkisi olmayacak” ifadesini kullandı. Bu durum, Fed’in bağımsızlığını koruma kararlılığını vurgularken, piyasalarda belirsizliğin azaltılması açısından da önemli bir mesaj vermektedir.
Fed gevşeme döngüsüne eylül ayında 50 baz puanlık “jumbo” faiz indirimiyle başlamıştı
Fed, Mart 2020 tarihinde dünya genelinde etkisini gösteren yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ekonomik sonuçlarına yönelik endişeler doğrultusunda politika faiz oranını yüzde 0-0,25 aralığına çekmiş ve agresif bir parasal genişleme sürecine girmişti. Bu aşamadan sonra, 2022 yılında yükselen enflasyon karşısında banka, varlık alım operasyonunu tamamlayarak faiz artırımlarına yöneldi ve 2022 yılı itibarıyla toplamda 11 faiz artırımı gerçekleştirdi. Bu artışlarla birlikte, 2001 yılından bu yana en yüksek seviye olan yüzde 5,25-5,50 aralığına ulaşıldı.
Son faiz artırımı, Temmuz 2023’te yapıldı ve 25 baz puanlık bir artış ile desteklenerek faiz oranları mevcut seviyesinde sabit tutuldu. Eylül ayında ise Fed, 4 yıl aradan sonra ilk kez bir faiz indirimi gerçekleştirdi ve oranı 50 baz puan düşürerek yüzde 4,75-5,00 aralığına çekti. Bu gelişme, ekonomik büyümeyi teşvik etme amacı güderken, enflasyonla ilgili endişeleri de göz önünde bulundurmaktadır.
ABD ekonomisindeki enflasyon durumu ise dikkat çekici bir seyir izledi. Haziran 2022’de yıllık yüzde 9 seviyesine ulaşarak 1981’den beri görülen en yüksek enflasyonu kaydeden ülke, son olarak eylül ayında enflasyon oranını yıllık bazda yüzde 2,4 seviyesine çekmeyi başardı. Bu gelişmeler, Fed’in politika kararlarını şekillendiren önemli noktalar olarak öne çıkmakta.