Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ağustos ayında 4,3 milyar dolar ile son beş yılın en yüksek aylık cari fazlasının kaydedildiğini, yıllık cari açığın ise 11,3 milyar dolar seviyesine ulaştığını duyurdu. Bakan, bu gelişmelerin ardından “2023 yılı mayıs ayına göre yıllık cari açığın 44,4 milyar dolar azaldığını” belirtti.
Bakan Şimşek, sosyal medya platformu üzerinden yaptığı paylaşımda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın açıkladığı ağustos ayı ödemeler dengesi verilerini değerlendirdi. Şimşek, cari açığın milli gelire oranının yüzde 1’in altına gerilediğine dikkat çekti.
Ağustosta elde edilen 4,3 milyar dolarlık cari fazla, son beş yıl içerisinde kaydedilen en yüksek rakam olarak kaydedildi. Yıllık cari açığın durumu ise 11,3 milyar dolar olarak raporlandı. Şimşek, bu verilere dayalı olarak, 2023 yılı mayıs ayına göre yıllık cari açıktaki düşüşün önemli bir seviyeye ulaştığını vurguladı.
Yılın sekiz ayında portföy girişlerinin 24,9 milyar dolara ulaştığını belirten Bakan, aynı dönemde banka ve reel sektörün dış borç çevirme oranlarının sırasıyla yüzde 167 ve yüzde 132 seviyelerinde gerçekleştiğini aktardı. Bu durumu değerlendiren Şimşek, cari açığın düşüşü ve dış finansmanın güçlü görünümünün makro finansal istikrarı güçlendirdiğini ifade etti.
Elde edilen veriler, Türkiye’nin ekonomik dayanıklılığına işaret ederken, cari açıkta sağlanan daralmanın olumlu etkileri öne çıkıyor. Ülkenin finansal dengeleri ve uluslararası ticaret alanındaki gelişmeler, ekonominin sürdürülebilirliğini artırma yönünde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Hazine ve Maliye Bakanı’nın açıklamaları, Türkiye’nin ekonomik durumu hakkında umut verici bir tablo sunuyor. Dış kaynakların güçlü kalmasının ve cari açığın azalmasının, yatırımcılar nezdinde güven oluşturabileceği belirtiliyor. Bu çerçevede, gelişmelerin uluslararası piyasalarda nasıl yankı bulacağı merakla bekleniyor.
Son günlerde yaşanan ekonomik gelişmeler, piyasalarda dikkatle izleniyor. Yatırımcıların Türkiye’ye karşı olan ilgisinin artması, beklenen finansman girişlerini de olumlu yönde etkileyebilir. Ödemeler dengesi verileri, Türkiye’nin ekonomik direncinin ve büyüme potansiyelinin artışını destekleyen bir çerçeve sunuyor.