Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4 saat süren Kabine Toplantısı sonrası kameralar karşısına geçerek açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, İsrail’in Lübnan’a saldırıları hakkında, “Uluslararası toplum, İsrail’in tüm bölgeyi ateşe atan bu haydutluğuna daha fazla sessiz kalamaz. En büyük tepkiyi İslam ülkeleri vermeli. Biz bu zulme, barbarlığa asla rıza göstermeyiz. Hadsizliklerine de boyun eğmeğiz. Bugün Filistin ve Lübnan’a sahip çıkmak, insanlığa sahip çıkmak, barışa, farklı inançların bir arada yaşama kültürüne sahip çıkmak demektir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
“Son yıllarda bilhassa 15 Temmuz gecesi sergiledikleri duruş nedeniyle Diyanet Başkanlığımıza bir linç kampanyası yürütülüyor. Farklı yaşam tarzlarından rahatsızlık duyuyorlar.
Bu devlet hiçbir ayrım yapmadan tüm kurumlarıyla milletindir. Devletin sahibi, hangi inanca, kökene, siyasi görüşe mensup olursa olsun, 85 milyonun tamamıdır.
İnsanımızın başörtüsünden, sakalından dolayı ikinci sınıf vatandaş olarak görüldüğü artık geride kalmıştır. İnsanımızın kılık kıyafetinden dolayı devletin belli kurumlarına giremediği dönemler, artık sona ermiştir. Bedel ödeyerek milletimize kazandırdığımız hak ve hürriyetlerin vesayet heveslileri tarafından gasbedilmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz.
Adalet hizmetlerinde ülkemizi hak ettiği yerine getirmek için yoğun çaba sarf ediyoruz.
Geçtiğimiz günlerde kalleşçe şehit edilen Şeyda Yılmaz’ın şahsında tüm şehitlerimizi yad ediyorum.
BM GENEL KURULU
New York’ta 4 gün boyunca oldukça verimli görüşmeler gerçekleştirdik.
Ana muhalefet partisinin devrik eski genel başkanının Türkevi’nden neden bu kadar rahatsız olduğunu anlayamıyoruz. Türkevi binamız Cumhurbaşkanlığı Külliye’miz gibi 85 milyonundur, kapısı herkese açıktır.
Salı günü BM Genel Kurulu’na hitap ettim. İsrail’in soykırımı başta olmak üzere bölgemizdeki zulümlere özellikle dikkat çektim. BM’ddeki konuşmamda bölgemizdeki zulme dikkat çektim.
Türkiye bugün, özgürlük için, adalet için, hak ve hakkaniyet için mücadele eden tüm mazlumların küresel platformdaki sesi haline gelmiştir.
İSRAİL’İN LÜBNAN’A SALDIRILARI
Şimdiden 1 milyona yakın Lübnanlı sivil yerlerinden edildi. 30 ton insani yardım malzemesi çarşamba günü Beyrut’a ulaştı. Güvenlik şartları elverdiği ölçüde yardımlarımızı devam ettireceğiz.
Biz de İsrail’in saldırılarını durdurması için diplomatik çalışmalarımıza hız verdik. Uluslararası toplum, İsrail’in tüm bölgeyi ateşe atan bu haydutluğuna daha fazla sessiz kalamaz. En büyük tepkiyi İslam ülkeleri vermeli. Biz bu zulme, barbarlığa asla rıza göstermeyiz. Hadsizliklerine de boyun eğmeğiz.
Bugün Filistin ve Lübnan’a sahip çıkmak, insanlığa sahip çıkmak, barışa, farklı inançların bir arada yaşama kültürüne sahip çıkmak demektir.
Gazze konusunda BM Genel Kurulu’nun 1950 tarihli Barış İçin Birlik Kararında olduğu gibi kuvvet kullanma tavsiyesinde bulunma yetkisi süratle devreye alınmalıdır.
Gözünü kan ve nefret bürümüş bir avuç radikal siyonist, bölgemizi ve tüm dünyayı ateşe atmaktadır. Biz bu zulme, bu barbarlığa asla rıza göstermeyiz.
Müslüman, Musevi, Hristiyan demeden bölgemizdeki herkesin huzuru için uluslararası toplumu ve İslam alemini harekete geçmeye çağırıyoruz.
Özel sektörümüz için ‘Yerel Kalkınma Hamlesi’ teşvik programını önümüzdeki haftalarda ilan edeceğiz.
Yeni düzensiz göç akımlarına karşı sınırlarımızda da önlem alıyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4 saat süren Kabine Toplantısı’nın ardından kameralar karşısına geçerek önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırıları hakkında yaptığı konuşmada, “Uluslararası toplum, İsrail’in tüm bölgeyi ateşe atan bu haydutluğuna daha fazla sessiz kalamaz. En büyük tepkiyi İslam ülkeleri vermeli. Biz bu zulme, barbarlığa asla rıza göstermeyiz. Hadsizliklerine de boyun eğmeyeceğiz. Bugün Filistin ve Lübnan’a sahip çıkmak, insanlığa sahip çıkmak, barışa ve farklı inançların bir arada yaşama kültürüne sahip çıkmak demektir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarının öne çıkan başlıkları şu şekilde sıralandı:
“Diyanet Başkanlığımıza yönelik son yıllarda özellikle 15 Temmuz gecesi sergilenen duruş nedeniyle bir linç kampanyası yürütülüyor. Farklı yaşam tarzlarından rahatsızlık duyuyorlar.”
Devleti, tüm bireylerin sahibi olduğu bir yapı olarak tanımlayan Erdoğan, “Bu devlet hiçbir ayrım yapmadan, tüm kurumlarıyla milletindir. Devletin sahibi, hangi inanca, kökene veya siyasi görüşe mensup olursa olsun, 85 milyonun tamamıdır” dedi.
Erdoğan, “İnsanlarımızın başörtüsü veya sakalı nedeniyle ikinci sınıf vatandaş olarak görüldüğü dönem geride kalmıştır. Bedel ödeyerek milletimize kazandırdığımız hak ve hürriyetlerin gasbedilmesine asla müsaade etmeyeceğiz” şeklinde konuştu.
Adalet hizmetlerinde ülkenin hak ettiği yere ulaşması için yoğun çaba sarf ettiklerini vurgulayan Erdoğan, geçmişte kalleşçe şehit edilen Şeyda Yılmaz üzerinden tüm şehitleri anarak, bu konudaki duyarlılıklarını yineledi.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda gerçekleştirdikleri görüşmelere ilişkin bilgi veren Erdoğan, “New York’ta 4 gün boyunca oldukça verimli görüşmeler gerçekleştirdik” ifadesini kullandı. Ayrıca, ana muhalefet partisinin eski genel başkanının Türkevi’nden neden rahatsız olduğunu anlamadıklarını belirtti.
Erdoğan, BM Genel Kurulu’na hitap ettiği sırada, “İsrail’in soykırımı başta olmak üzere bölgemizdeki zulümlere dikkat çektim” dedi. Türkiye’nin bugün özgürlük ve adalet için mücadele eden mazlumların küresel platformdaki sesi haline geldiğini de vurguladı.
İsrail’in Lübnan’a gerçekleştirdiği saldırılarla ilgili olarak Erdoğan, “Şimdiden 1 milyona yakın Lübnanlı sivil yerlerinden edildi. 30 ton insani yardım malzemesi çarşamba günü Beyrut’a ulaştı. Güvenlik şartları elverdiği ölçüde yardımlarımızı devam ettireceğiz” bilgisini paylaştı.
Erdoğan, diplomatik çabalarının hız kazandığını belirterek, “Uluslararası toplum, İsrail’in tüm bölgeyi ateşe atan bu haydutluğuna daha fazla sessiz kalamaz” dedi. Ayrıca, “Gözünü kan ve nefret bürümüş bir avuç radikal siyonist, bölgemizi ve tüm dünyayı ateşe atmaktadır. Biz bu zulme, bu barbarlığa asla rıza göstermeyiz” ifadelerini kullandı.
Bölgedeki herkesin huzuru için uluslararası toplumu ve İslam alemine çağrıda bulunan Erdoğan, “Müslüman, Musevi, Hristiyan demeden herkesin barışı için harekete geçilmelidir” dedi. Ek olarak, özel sektör için “Yerel Kalkınma Hamlesi” teşvik programının önümüzdeki haftalarda ilan edileceğini de açıkladı.
Son olarak, yeni düzensiz göç akımlarına karşı sınır önlemlerinin alınmakta olduğunu sözlerine ekledi.