Danimarka’nın özerk bölgesi Grönland, bugün parlamento seçimi için vatandaşlarını sandık başına çağırdı.
Donald Trump, sık sık Grönland’ı satın alma niyetini dile getirmesiyle bölge, uluslararası ilginin merkezine oturmuştu. Bugün oy verme işlemi, 40 bin 500 kayıtlı seçmen için 72 sandıkta, Türkiye Saati ile 14.00 itibarıyla başladı.
Seçimde, mevcut Başbakan Mute Egede’nin liderliğini üstlendiği Inuit Ataqatigiit (Halk Topluluğu) Partisi ile bağımsızlık yanlısı Erik Jensen’in temsil ettiği Siumut Partisi arasında kıyasıya bir rekabet yaşanması bekleniyor. Son anketler, Inuit Ataqatigiit’in oylarının yüzde 31’ini alacağının, Siumut’un ise yüzde 22 oranında destek bulacağının öngördüğünü gösteriyor. Oy verme işleminin TSİ 01.00’da sona ereceği ve resmi sonuçların 01.00-03.00 saatleri arasında açıklanması planlandığı bildiriliyor.
Bir zamanlar Danimarka sömürgesi olan Grönland, 1953 yılından bu yana özerk bir statüye sahip. 1979’da kurulmuş olan ilk parlamento ile belirli bir özerklik elde eden Grönland, dış politika, savunma ve para birimi konularında henüz Danimarka’nın otoritesine tabi. Danimarka, bölgenin ekonomisine yılda 1 milyar dolardan az bir destek sağlamaktadır. 2009’da tam bağımsızlık hakkı kazanmasına rağmen, ekonomik destek olmaksızın yaşanacak standart düşüşü nedeniyle Grönland bu adımı atmamaktadır.
Trump, Dünkü Açıklamalarında Grönland Halkına Yönelik Mesajlar Verdi
ABD Başkanı Donald Trump, dün yaptığı açıklamalarla Grönland‘ı ABD’ye katma arzusu üzerinde durmuş, “ABD, Grönland halkının kendi kaderini tayin hakkını kararlılıkla desteklemektedir. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana olduğu gibi sizleri güvende tutmaya devam edeceğiz. Yeni iş fırsatları yaratmak ve sizi zenginleştirmek için milyarlarca dolarlık yatırımlar yapmaya hazırız. Eğer isterseniz, sizleri dünyanın en büyük ulusu olan Amerika Birleşik Devletleri’nin parçası olmaya davet ediyoruz” diyerek niyetlerini belirtmişti.
Trump, göreve geldiği ocaktan bu yana Grönland’ı ABD’ye dahil etme yönündeki söylemlerine devam ederek, bunun ABD’nin ulusal güvenlik çıkarları açısından son derece önemli olduğunu vurgulamaktadır.