Eskişehir’de, 2025 yılı Ramazan ayının başlangıcıyla birlikte, cami önlerinde gözle görülür bir dilenci artışı yaşanıyor. Bu durum, çevrede yaşayan vatandaşların rahatsız olmasına sebep olmaktadır. Geleneksel olarak Ramazan ayında yardımlaşma ve dayanışma duygularının ön planda olduğu bu dönemde, bazı kişiler bu durumdan faydalanarak dilencilik yapmayı tercih ediyorlar.
Ramazan, Müslüman toplumlar için manevi bir atmosferin hakim olduğu bir dönemdir. Ancak, Eskişehir’deki cami çevrelerinde artan dilencilik faaliyetleri, vatandaşların huzurunu kaçırmakta ve olumsuz bir hava yaratmaktadır. Bazı dilenciler, camilerin önünde akşam namazı gibi toplu ibadet zamanlarını fırsat bilerek, insanlardan para talep etmektedir. Bu durum, özellikle ibadet eden vatandaşların dikkatini dağıtarak, dini görevlerini yerine getirmelerini zorlaştırmaktadır.
Şehirdeki güvenlik güçleri ve kamu düzeni yetkilileri, bu sorunla başa çıkmak amacıyla çeşitli önlemler alınacağını belirtmiş olsa da, mevcut durumun çözülmesi için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiği görülmektedir. Cami çevrelerinde artan dilenci sayısı, hem sosyal hem de ekonomik açıdan oldukça dikkat çekici bir konu haline gelmiştir. Bu insanlar çoğu zaman gerçek ihtiyaç sahipleri değil, dilencilik yaparak haksız kazanç sağlamaya çalışan bireyler olarak değerlendirilmektedir.
Ramazan ayının manevi atmosferine yangın gibi yayılan dilencilik sorununa çözüm bulmak, yerel yönetimlerin de sorumluluğudur. Vergi mükellefi olan her vatandaş gibi, dilencilik yapan bireylerin de sosyal hizmetlere yönlendirilmesi ve rehabilite edilmesi gerekmektedir. Zira, bu şahıslar genellikle ekonomik sıkıntılar ya da sosyal sorunlar nedeniyle bu yola başvuruyorlar. Yetkililerin bu kişilere yardım elini uzatması, toplumsal dayanışmanın bir gereği olarak öne çıkmalıdır.
Bazı vatandaşlar, dilencilik yapan bu kişilere para vermektense, onları sosyal hizmet kurumlarına yönlendirmeyi tercih ediyor. Çünkü bu tür yardımlar, gerçekten ihtiyaç sahibi olan kişilere ulaşmada daha etkili bir yöntem olarak değerlendiriliyor. Üstelik, dilencilik faaliyetlerinin önlenmesi için farkındalık oluşturmak amacıyla toplumda eğitim kampanyaları düzenlenmesi gerektiği de sıkça dile getirilmektedir.
Sonuç olarak, Eskişehir’de Ramazan ayının başlamasıyla birlikte dilencilik faaliyetlerindeki artış, hem vatandaşların huzurunu kaçırmakta hem de bu dönemin manevi değerlerine gölge düşürmektedir. Toplumun bu konuda duyarlı olması ve yetkililerin gerekli önlemleri alması, hem dilenci durumundaki bireylerin rehabilitasyonu hem de halkın huzur içinde bir Ramazan geçirmesi açısından son derece önemlidir.
