İş gücünün büyük bir bölümünü oluşturan milyonlarca çalışanın merakla beklediği 2025 yılı asgari ücreti, 22 bin 104 TL olarak belirlendi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, Asgari Ücret Komisyonu’nun 4. toplantısının ardından yaptığı açıklamada, 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren geçerli olacak yeni asgari ücretin yüzde 30 oranında bir artışla net 22 bin 104 TL olduğunu duyurdu.
Bu önemli değişiklikle birlikte, yalnızca asgari ücret değil pek çok ödeme ve ücret de etkilenmiş durumda. Asgari ücretin güncellenmesi, işsizlik maaşları, sigorta primleri ve diğer çeşitli ödemeler üzerinde de doğrudan bir etki oluşturdu. İşte 2025 yılına yönelik belirlenen yeni ücret ve ödemeler:
Mevcut net asgari ücretin 17.002 TL’den yüzde 30 oranında bir artışla 22 bin 104 TL’ye yükselmesi, çalışanlar için önemli bir değişiklik niteliği taşıyor. Bu artışın beraberinde, en düşük işsizlik maaşı da 7.940,33 TL’den 10 bin 332,43 TL’ye yükseldi. Aynı şekilde, en yüksek işsizlik maaşı da 15.880,66 TL’den 20 bin 644,86 TL’ye çıkarıldı.
Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) kesintisi de önemli bir artış yaşadı. Eski tutar olan 600,07 TL, yeni düzenlemeyle 780,09 TL’ye yükseldi. İsteğe bağlı sigorta primleri deleme tablosunda belirgin bir şekilde arttı; en yüksek sigorta primi 48.006,05 TL’den 62.407,87 TL’ye çıkarken, en düşük sigorta primi 6.400,80 TL’den 8.321,04 TL’ye yükseldi.
Bağkur primi de değiştirildi; en düşük Bağkur primi 5.950,75 TL’den 7.735,98 TL’ye, günlük Genel Sağlık Sigortası (GSS) primi ise 600,80 TL’den 781,04 TL’ye çıkarıldı. Gündelikçilerin aylık prim ödemesi, 6.500,81 TL’den 8.451,05 TL’ye yükselmesiyle birlikte, bu sektörde çalışanları da etkilemiş oldu.
Diğer borçlanma alanlarında da artışlar gözlemlendi. Nasıl ki en düşük günlük doğum, askerlik, avukatlık stajı ve doktora borçlanmaları tutarı 213,23 TL’den 277,20 TL’ye çıktıysa, en yüksek bu borçlanmaların tutarı da 1.600 TL’den 2.080 TL’ye yükselebilmekte. Ayrıca stajyer maaşları da 5.100,64 TL’den 6.630,83 TL’ye çıkarılmıştır.
Bu yeni düzenlemeler, yalnızca asgari ücretin artışı ile sınırlı kalmayıp, toplumun ekonomik yapısını ve çalışanların hayat standartlarını doğrudan etkileyecek şekilde geniş bir yelpazeye yayılıyor. Türkiye’deki ekonomik koşulları ve istihdam piyasasını doğrudan etkileyecek bu duyuruların, çalışan kesimler arasında nasıl bir yansıma bulacağı ise merak konusu olmaya devam ediyor.