Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin 2025 yılı bütçesi hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Yılmaz, yaptığı konuşmada, “2025 yılı bütçemizde de toplumun tüm kesimlerini gözeten ve koruyan vatandaş odaklı bir yaklaşım sergiledik.” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, hükümetin mali politikalarının vatandaşların ihtiyaçlarını ön planda tutma amacını vurguluyor.
Yılmaz, bütçenin hazırlanma sürecinde geniş bir kamuoyu araştırması yapıldığını ve toplumun farklı kesimlerinin ihtiyaçlarının dikkate alındığını belirtti. Bu bağlamda, eğitim, sağlık, sosyal hizmetler ve altyapı gibi birçok alanda yatırımlar yapılacağına değindi. Özellikle, dezavantajlı grupların desteklenmesi gerektiğine dikkat çeken Yılmaz, bütçenin sosyal adalet hedeflerine ulaşmayı amaçladığını ifade etti.
Türkiye’nin ekonomik durumuna dair değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, ekonomik büyümenin sürdürülebilir bir şekilde sağlanması gerektiğini belirtti. Bütçe hazırlıklarında, büyüme hedefleri ile birlikte enflasyonla mücadele konusunun öncelikli olarak ele alındığını vurguladı. Enflasyonun kontrol altına alınmasının, vatandaşların alım güçlerini artıracağına inandığını da sözlerine ekledi.
Bunun yanı sıra, Yılmaz, işsizlikle mücadele konusuna da değindi. Özellikle gençlerin iş gücüne katılımını artırmak için yeni istihdam projeleri ve mesleki eğitim programlarının hayata geçirileceğini kaydetti. Hükümetin, işverenlerle ortak projeler geliştirerek istihdamı artırma amacını taşıdığını belirtti.
Yılmaz, kamu hizmetlerinin daha verimli hale getirilmesi için dijitalleşmenin önemine de vurgu yaptı. Sağlık, eğitim ve sosyal hizmetler gibi alanlarda teknolojik yeniliklerin entegrasyonu ile süreçlerin hızlandırılması ve vatandaşların hizmetlere daha kolay erişiminin sağlanması düşünülüyor. Bu bağlamda, dijital altyapının güçlendirilmesi için kaynak ayıracaklarını bildirdi.
Son olarak, Cevdet Yılmaz, bütçenin sadece kısa vadeli hedefleri değil, uzun vadeli sürdürülebilir kalkınma hedeflerini de gözettiğini dile getirerek, “Bu bütçe, geleceğimizin teminatı olacak nitelikte tasarlandı.” şeklinde konuştu. Bu açıklamalar, Türkiye’nin kalkınma politikalarının geleceğe dönük stratejik bir perspektifle ele alındığını göstermekte.
Özetlemek gerekirse, Cevdet Yılmaz’ın beyanları, 2025 yılı bütçesinin sosyal adalet, ekonomik istikrar ve dijitalleşme gibi önemli başlıklar etrafında şekillendiğini ortaya koyuyor. Bu bütçenin hayata geçirilmesi, toplumun tüm kesimlerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere uygulamaya konulacak çeşitli politikaların geliştirilmesini sağlayacak. Böylece, toplumun refah düzeyinin arttırılması hedefleniyor.