Copernicus’un yaptığı açıklamalara göre, 2024 yılının on ayı için ortalama küresel sıcaklık anomalisi, 1991-2020 yılları arasındaki ortalama değerlerin 0,71 santigrat derece üzerinde kaydedildi. Bu ölçüm, söz konusu dönemde kayıtlardaki en yüksek değeri temsil ediyor ve dolayısıyla 2024 yılının en sıcak yıl olarak kayıtlara geçeceğini kesin bir şekilde göstermektedir.
“YENİ BİR DÖNÜM NOKTASI”
Copernicus İklim Değişikliği Servisi (C3S) Müdür Yardımcısı Samantha Burgess, bu verilerin “küresel sıcaklık kayıtlarında yeni bir dönüm noktasına işaret ettiğini” belirtti. Burgess, 11-22 Kasım 2024 tarihlerinde Bakü’de gerçekleştirilecek olan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı’na (COP29) değinerek, elde edilen yeni verinin konferansın amaçlarına ulaşabilmesi için hızlı bir etkide bulunması gerektiğini vurguladı.
Copernicus’un yayınladığı açıklamada, geçen ekim ayının, Ekim 2023’ten sonra dünya genelinde en sıcak ikinci Ekim ayı olduğu bilgisi de yer aldı. Bu durum, iklim değişikliği ile ilgili endişelerin artmasına neden oluyor. Ayrıca, 2024 yılının Ekim ayına kadar olan 12 aylık süreç içerisinde (Kasım 2023-Ekim 2024) küresel ortalama sıcaklığın, 1991-2020 ortalamasının 0,74 santigrat derece üzerinde olduğu bilgisi de paylaşılmıştır.
Bu rakamlar, dünya genelinde iklim değişikliğinin etkilerini daha da belirgin bir hale getiriyor ve bu durumu ele almak için uluslararası işbirliğinin ne kadar gerekli olduğunu ortaya koyuyor. COP29 konferansının, bu verilerin ışığında iklim zorluklarına karşı alınacak önlemleri belirleyebilmek adına büyük bir fırsat sunduğu ifade ediliyor. Samantha Burgess, konferansın bu verilerin sağladığı bilgiler doğrultusunda etkin kararlar almasına olanak tanıyabileceğine dikkat çekti.
İklim değişikliği ile mücadelede atılacak somut adımların ne kadar önemli olduğu günümüz dünyasında bir kez daha anlaşılmış oluyor. Her yıl artan sıcaklıklar ve bunun sonucunda ortaya çıkan doğal afetler, dünya ülkelerini daha hızlı ve etkili çözümler üretmeye yönlendiriyor. Bu bağlamda, bilim insanları ve iklim uzmanları, elde edilen verileri doğru analiz ederek, alınması gereken önlemler konusunda yoğun çalışmalara devam etmektedir.
Bu durum, toplumlar arasındaki farkları da ortaya koymakta; gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülkeler arasında iklim değişikliğine dair politika oluşturma yönünde ciddi bir tartışma yaratmaktadır. İklim değişikliği ile mücadelede uluslararası dayanışmanın öneminin farkındalığı, NASA, Copernicus ve diğer uluslararası kuruluşların sağladığı verilerle daha da pekişmektedir.
Sonuç olarak, iklim değişikliğine dair elde edilen verilerin, uluslararası konferanslarda ve toplantılarda daha fazla dikkate alınması gerektiği unutulmamalıdır. 2024 yılının sıcaklık kayıtları ve bunların arka planda yatan nedenleri, küresel işbirliğinin önemi ve iklim değişikliği ile mücadelede ne kadar acil bir eylem planı gerektiğini bir kez daha gözler önüne sermiştir.